DOLAR 34,0460 0.02%
EURO 37,9318 0.03%
ALTIN 2.825,380,02
BITCOIN %
İstanbul
23°

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

sponsor reklam
Deniz Yücel: Hangi akıl, hangi mantık yaşatmak varken öldürmeyi seçer?
29 okunma

Deniz Yücel: Hangi akıl, hangi mantık yaşatmak varken öldürmeyi seçer?

ABONE OL
30 Temmuz 2024 00:27
Deniz Yücel: Hangi akıl, hangi mantık yaşatmak varken öldürmeyi seçer?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), bugün saat 14.10’da toplandı. MYK’nın gündeminde 4-9 Eylül günlerinde yapılacak olan tüzük kurultayı vardı. CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, MYK toplantısının ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 

“AKP’DE 31 MART SEÇİMLERİNİN HAZIMSIZLIĞI HÂLÂ DEVAM EDİYOR”

Yücel, şunları söyledi:

* “2024 Paris Olimpiyatları’ndan güzel haberler geliyor. Ülkemizi temsil eden tüm sporcularımıza başarılar diliyor, en güzel sonuçlarla dönmelerini umut ediyoruz. AKP’de 31 Mart seçimlerinin hazımsızlığı hâlâ devam ediyor. Neymiş, Hazine ve Maliye Bakanlığı, belediyelerin borçlarını kaynağında kesecekmiş. Bu düpedüz, kendi siyasi başarısızlıklarını vatandaşa fatura etmeye çalışmak, kendi siyasi çöküşlerinin bedelini halka ödetme çabasıdır. 

* AKP’nin siyaset anlayışının merkezinde halkın olmadığını bildiğimiz için bu girişim bizim için sürpriz olmadı. Akıllarınca CHP’li belediyelerin gözünü korkutacaklar, akıllarınca belediyelerimizin vatandaşa hizmet vermesini engelleyecekler. Siz bu tarz hamlelerle CHP’li belediyelerin halka hizmet etmesini engelleyebileceğinizi mi zannediyorsunuz? Biz bu filmi daha önce gördük. 2019’da İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri uzun bir aradan sonra CHP’ye geçti ve AKP’nin ayak oyunları başladı.

“AKP’NİN AKLINA CHP’NİN YEREL SEÇİM BAŞARISINDAN SONRA GELDİ”

* Pandemi döneminde CHP’li belediyelerin dayanışma için açtıkları hesaplara bloke mi koymadılar, belediyelerin maske ve hijyen paketi dağıtmasını mı engellemediler, yoksa ekmek üretilmesini, aşevlerinde yemek dağıtılmasını mı engellemediler? Küresel salgından bile siyasi rant devşirmeye çalışan AKP iktidarı, üç tane maskeyi bile dağıtamazken CHP’li belediyeler vatandaşın zor gününde onların yanında oldu. Vatandaşın, esnafın her türlü sorununa çözüm ve çare üretti. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden tam bir buçuk ay sonra, 17 Mayıs 2024 tarihinde Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle tasarruf tedbirleri yürürlüğe girdi. Yerel yönetimlerin bazı yatırımları sınırlandı, bazı yatırımları ise izne tabii tutuldu. Sanki daha önce bu ülkede ekonomik kriz yokmuş gibi, kamuda tasarruf tedbirleri almak, AKP’nin aklına CHP’nin yerel seçim başarısından sonra geldi.

“AKP’NİN HİÇBİR GİRİŞİMİ, MİLLETİMİZE HİZMET ETMEMİZİ ENGELLEYEMEZ”

* Şunu çok açık söyleyelim: Hizmetlerimiz, sadece yönettiğimiz belediyelerin sınırları içerisinde olan yurttaşlarımızın değil, Türkiye’nin dört bir yanında yaşayan yurttaşlarımızın beğeni ve takdirini kazandı. Mazeret üretmedik, ‘Kaynaklar sınırlı, bu kaynaklarla hizmet edilmez’ demedik, çözüm ürettik. Herkes müsterih olsun ki AKP’nin hiçbir girişimi, şimdiye kadar halkımıza, milletimize hizmet etmemizi bugüne kadar engelleyemedi, bundan sonra da engelleyemez. Ne yaparsanız yapın, ne belediye başkanlarımızın milletimizin gönlündeki yerini sarsabilirsiniz ne de onların milletimize sundukları hizmetleri engelleyebilirsiniz. Unutmayın ki belediye başkanlarımızın halkın gönlünde, vicdanında edindiği yer, sizin bu basit siyasi manevralarınızla sarsılmayacak kadar sağlamdır.

“SAYIŞTAY, AKP’NİN DENİZLİ BELEDİYESİ’Nİ BİLE İSTEYEREK ZARARA UĞRATTIĞINI TESPİT ETTİ”

* AKP, ülkeyi olduğu gibi, yönetiminde olan belediyeleri de adeta talan edip enkaza çevirmiş. Bakın, Sayıştay Başkanlığı’nın Denizli Büyükşehir Belediyesi ile ilgili yayınladığı 2022 yılının raporunda, Sayıştay müfettişleri, belediye yetkililerinin yeterli nakit tutar, belediyenin kasasında bulunmasına rağmen vergi borcunu ödemeyerek bile isteyerek belediyeyi zarara uğrattıklarını tespit etti. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde de durum farklı değil. Yine Sayıştay, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde kuruma ait otomobil, otobüs ve minibüs gibi araçların hiçbir ücret alınmadan çeşitli dernek, vakıf, spor kulüplerine, sivil toplum kuruluşlarına ve kişilere görevlendirildiği tespit etti. 

* Manisa Büyükşehir Belediyesi gelir hesapları ve tarife cetvellerinin incelenmesi sonucunda, etkinlik salonlarının dernek ve vakıflarla kamu kurum ve kuruluşlarına mevzuata aykırı olarak kullandırıldığı tespit edildi. Manisa’da Sayıştay’ın tespitleri dışında, geçmiş dönemde yapılan birçok yolsuzluğu Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Ferdi Zeyrek kamuoyuyla paylaştı. Biz de bu kürsüden ifade etmiştik. Hatta önceki belediye başkanı, 31 Mart yerel seçimlerini kaybedeceğini anlayınca belediyenin kasasını boşaltmak istemiş, Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin kasasından Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’ne (MASKİ) 130 milyon TL, belediye alacaklılarına da 480 milyon TL ödeme yapılması talimatı vermişti.

“İBB, DÖRT ÇEŞİT YEMEĞİ 40 LİRAYA YİYEBİLECEKLERİ BİR HİZMET SUNUYOR”

* Peki bizim belediyelerimiz ne yapmış? Birkaç çarpıcı örnek verelim de CHP’li belediyelerin halka hizmet etmesinden tedirgin olan AKP ve Sayın Erdoğan gözünü, kulağını açsın da vatandaşa hizmet nasıl olur görsün. Bakın, İstanbul Büyükşehir Belediyemiz (İBB), tüm belediyelere örnek projesi, 14 kent lokantasıyla binlerce İstanbulluya dört çeşit yemeği 40 liraya yiyebilecekleri bir hizmet sunuyor. Şimdiye kadar, 300 bin öğrenciye geri ödemesiz burs, 5 binin üzerinde öğrenciye yurt, 650 bin anneye ‘Anne kart’ ile ücretsiz ulaşım imkânı sağladı. 600 binin üzerinde çocuğumuza, tam 27 milyon litre süt ulaştırıldı. 100 mahallede kreş açıldı, 25 bin aileye yeni doğan destek paketi ulaştırıldı. Bitti mi? Tabii ki hayır. 1 milyon haneye et ulaştırdı. 1 milyonun üzerinde haneye ‘İstanbul kart’ ile periyodik olarak nakdi destek sağlandı.

“ABB, 9-30 YAŞ ARALIĞINDAKİ KIZ ÇOCUKLARI VE KADINLARA ÜCRETSİZ HPV AŞI DESTEĞİ SAĞLIYOR”

* Ankara Büyükşehir Belediyemiz (ABB), 40 bine yakın emekliye bin 500 TL destek ödemesi yaptı, yapmaya da devam ediyor. 200 binin üzerinde aileye doğal gaz desteği, 250 binin üzerinde aileye et yardımı sağlanıyor. Yine tüm Türkiye’ye örnek bir projeyle ABB, 9-30 yaş aralığındaki kız çocukları ve kadınlara ücretsiz HPV aşı desteği sağlıyor. 12 bin öğrenciye barınma desteği, 150 binin üzerinde öğrenciye kırtasiye yardımı sağlanıyor. 50 bine yakın öğrenciye de sınav giriş ücreti desteği yapılıyor. İzmir Büyükşehir Belediyemiz, 105 binin üzerinde haneye süt yardımı yapıyor. Kent genelinde yaygınlaştırılan Kent Lokantaları ile binlerce İzmirliye dört çeşit yemeği 50 liradan sunuyor. Emekli Dayanışma Kartı ile dar gelirli emeklilere su kullanımının ilk 4 tonunu ücretsiz sunuyor. Ayrıca 3 binin üzerinde emekliye 6 milyon liraya yakın nakdi yardım yapıyor. 2 milyonun üzerinde aileye sıcak yemek yardımı, 5 binin üzerinde gence 10 milyon lirayı aşan eğitim desteği sağlıyor.

“MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYEMİZ, SOSYAL DESTEK ALAN EMEKLİLERE 2 BİN LİRA ÖDEME YAPIYOR”

* Aydın Büyükşehir Belediyemiz, Emekli Kart projesi ile Halk Ege Et marketlerinde emeklilerin et ve süt almasına katkıda bulunarak yüzde 20 indirim uyguluyor. Günlük olarak ihtiyaç sahibi ailelere sıcak yemek imkânı da sunan belediyemiz, yakacak yardımı, hasta bakım hizmetlerinde de destek sağlıyor. Antalya Büyükşehir Belediyemiz, halk et ve halk ekmek projeleriyle insanlarımızın uygun fiyatlarla et ve ekmeğe erişimini sağlarken halk süt ve halk mama hizmetiyle çocukların sağlıklı ve hijyenik süte ve mamaya erişmelerini sağlıyor. Manisa Büyükşehir Belediyemiz ise gıda ve erzak kolileriyle vatandaşlarımıza destek olurken yakacak ve eğitim giderleri yardımında da buluyor. 

* Eskişehir Büyükşehir Belediyemiz, yaşlı, hasta ve engelli vatandaşlarımız için sunduğu hizmetlerin yanında, ihtiyaç sahibi ailelerin çocuklarının eğitim alabilmesini sağlıyor. Adana Büyükşehir Belediyemiz, gıda ve erzak yardımlarının yanı sıra, yakacak ve kira desteği sağlıyor. Günlük sıcak yemek hizmeti sağlanıyor. Mersin Büyükşehir Belediyemiz, emekli vatandaşlarımıza gıda ve erzak yardımı sağlarken evde yemek yapma imkanı olamayan yurttaşlarımız için de aşhane hizmeti veriyor. Muğla Büyükşehir Belediyemiz, Emekli Destek paketiyle sosyal destek alan emeklilere 2 bin lira ödeme yaparken öğrencilerin yoğun kullandığı hatlarda toplu taşıma ücretini 1 liraya veriyor. Balıkesir Büyükşehir Belediyemiz, ihtiyaç sahibi ailelere erzak, gıda, barınma, yakacak hizmetleri sağlarken bazı ailelere doğrudan destek ödemesi veriliyor.

“ERDOĞAN’IN TEK DERDİ, CHP’Lİ BELEDİYE BAŞKANLARINI EKONOMİK AÇIDAN İŞ YAPAMAZ HALE GETİRMEK”

* Az önce saydıklarımız ve burada sayamadığımız daha bir çok hizmet, vatandaşlarımızın daha mutlu, huzurlu ve refah içinde yaşaması için belediyelerimiz tarafından sunuluyor. Şunu herkes biliyor ve görüyor: Erdoğan’ın talimatının nihai amacı, belediyelerden borç tahsil etmek değil. Erdoğan’ın tek derdi var. Milletin oy verdiği, pek çok yerde açık farkla kazanan, icraatlarıyla kalplerde yer edinen CHP’li belediye başkanlarını ekonomik açıdan iş yapamaz hale getirmek. AKP iktidarı, bir yandan CHP’li belediyelerin elini kolunu bağlamak, halka hizmet etmelerini engellemek için her türlü şeytanlığı ve cambazlığı yapadursun, diğer yandan da çok uzun süredir milletin alacaklarını tahsil etmek yerine, bazı borçları silmeyi marifet sayıyor.

“BU SÖMÜRÜ İLK SANDIKTA, CHP İKTİDARINDA SON BULACAK”

* Kamu ihalelileriyle ihya edilen milyar dolarlık ciroları olan şirketler tek bir delikli kuruş vergi ödemezken vatandaş, her güne ‘Acaba bugüne hangi vergi geldi? Acaba bugün hangi vergi arttı’ diye uyanıyor. Doğayı talan edene, kırmızı halılar serip vergi indirimi, istisnası ve muafiyeti sağlayan AKP, dar ve orta gelirli vatandaşı dolaylı vergilere boğmakta hiç sakınca görmüyor. Vergide adalet nutukları arasında, kazanan yine AKP iktidarlarının palazlandırdığı bildik şirketler oluyor. Bakın, 2023 yılında devletten Kamu İhale Kanunu’nun 21/b maddesine göre en çok ihale alan 20 şirketten sekizi hiç vergi ödememiş. Diğerleri de çok cüzi vergiler ödemiş. Hepsi de çok tanıdık şirketler. 

* Aralarında Limak da var Cengiz Holding de var Kolin de var Rönesans da var. AKP iktidarında onlar hep kazandı, vatandaş hep kaybetti. 22 yılın sonunda gelir dağılımında da vergide de adaleti sağlayamayan AKP iktidarı yüzünden halk hiçbir zaman kazanan tarafta ne yazık ki olamadı. Her paraya sıkıştığında zamlara sarılan, her paraya sıkıştığında vergi sopasını sallayan AKP iktidarı, ilk sandıkta gideceğinin o kadar farkında ki son dünyalıklarını yaparcasına vatandaşı sömürmeye devam ediyor. Bu sömürü ilk sandıkta, CHP iktidarında son bulacak.

“AKP BALLI İHALELERİ YAĞDIRDIĞI BEŞLİ ÇETENİN YANINDA”

* AKP’nin tarafı belli. AKP ballı ihaleleri yağdırdığı beşli çetenin yanında. Bizim de tarafımız belli. Biz işçiden, emekçiden, emekliden, esnaftan, çiftçiden yanayız. Avrupa’da ve dünyada pek çok ülkede emekliler, yüksek yaşam standartlarında yaşarken bizim ülkemizde milyonlarca emekli, geçinemediği için ikinci bir işte çalışmaya mecbur kalıyor. Sonra da AKP, en düşük emekli aylığını 12 bin 500 liraya çıkarmakla övünüyor. Bu ülkede son dört yıldır gıda fiyatları sürekli zamlanıyor. Bu yılın ilk yedi ayında gıda fiyatları yüzde 34,2 oranında arttı. Bundan bir yıl önce, yaklaşık 100 liraya dolan sepet bugün 900 liraya ancak dolabiliyor. Hep aynı laf, aynı terane… ‘Ülke olarak zor bir dönemden geçiyoruz.’ 22 yıldır ‘Düzeldi, düzeliyor, düzelecek’ yalanlarıyla milleti uyutuyorlar ama o zor dönemler bir türlü bitmiyor.

“ERDOĞAN, ‘EMEKLİLERİMİZİN HAKKINI ÖDEYEMEYİZ’ DİYOR, ZATEN ÖDEMİYORSUNUZ”

* Mutfakta tencere kaynamıyor, enflasyon almış başını gitmiş, açlık sınırı 19 bin olmuş. Peki asgari ücret ne kadar? 17 bin lira. En düşük emekli maaşı, son zamla 12 bin 500 lira. Şimdi şuradan birlikte çıksak, kiralık ev arasak aylık 15bin liradan aşağı ev bulamayız. Daha bunun pazar masrafı var, marketi var, elektrik, su faturası var. Ama Sayın Erdoğan ne diyor geçen haftaki grup toplantısında? ‘Bilhassa ömrünün en güzel yıllarını; ailesine, ülkesine, milletine hizmet etmek için harcayan emeklilerimizin hakkını ödeyemeyiz’ diyor. Zaten ödemiyorsunuz Sayın Erdoğan. Bir de bunları söyleyerek insanlarla dalga mı geçiyorsunuz? Bu kadar mı halktan kopuksunuz? Bu kadar mı vurdumduymazsınız?

“AKP UNUTTUYSA BİR KEZ DAHA HATIRLATALIM; GEÇİM OLMAZSA, SEÇİM OLUR”

* Emekli, dar gelirli artık açlıkla sınanıyor. Vatandaşın geçim umudu günden güne azalıyor. Emeklilere reva gördükleri üç kuruşluk artış, enflasyon karşısında çoktan eridi, gitti bile. Vatandaş artık kredilerini, kredi kartlarını ödeyemiyor. Sadece son haftada icra takibine alınan kredi kartı ve bireysel kredi alacakları 75 milyar lirayı geçti. Son yedi ayda, icra takibine alınan kredi kartı ve kredi borçlarında artış  yüzde 68’lere fırladı. Ülkede, ekonomik krizin vurmadığı kimse kalmadı. Bakın, yüksek öğrenim tercihleri için son haftaya girildi. Önceden gençlerimiz ve aileleri, üniversitelerin akademik kadrolarına, üniversiteden mezun olduktan sonraki iş imkanlarına bakarlardı. Şimdi ise şehirlerdeki kira fiyatlarına bakar oldular. AKP, 22 yıl boyunca neredeyse her caddeye üniversite açmayı marifet saydı. Ama bu öğrencilerin nerede kalacağını umursamadı. Yeterli sayıda devlet yurdu yapmadı. Öğrenciler fahiş fiyatlardaki özel yurtlara, astronomik fiyatlara çıkan kiralık evlere mecbur bırakıldı. Ancak tüm bu artışlar karşısında maaşlardaki artışlar kuş kadar kaldı. AKP unuttuysa bir kez daha hatırlatalım; geçim olmazsa, seçim olur.

“O KOLTUKTAN KALKTIĞIN GÜN GENÇLERİMİZİN GELECEĞİ İÇİN BİR UMUT IŞIĞI DOĞACAK”

* Çocukları, patronlara bedava iş gücü olarak sunmanın aracı haline getirilen Mesleki Eğitim Merkezleri’nden (MESEM) bir acı haber daha aldık. Eren Alperen Kocayavuz, daha iki ay önce 15 yaşına girmişti. Geçtiğimiz hafta, Ankara Çubuk’ta, MESEM kapsamında çalıştığı inşaattan düşerek yaşamını yitirdi. Alperen’in ölümüyle birlikte MESEM’lerde can veren çocuk sayısı 10’a çıktı. Alperen, haftada bir gün okulda, dört gün işletmede olması gerekirken haftanın beş günü çalıştırıldı. Haftalık ücretini bazen hiç alamadı. Çocuklara mesleği değil, ölmeyi öğreten MESEM, çocuklarımızı açık bir kölelik sisteminde ucuz işgücü olarak kullanılıyor. 

* MESEM’lerde 1 milyon 103 bin 428 öğrenci bulunuyor. Ve artık biz, tek bir evladımızı dahi kaybetmek istemiyoruz. Tarikat sevdasından gözleri kör olan Yusuf Tekin, ölen evlatlarımızı da boynundaki vebali de göremiyor. İşgal ettiğin o koltuk, çocukları köleleştiren bir sisteme yol veriyor. Sen o koltuktan kalkmadıkça çocuklarımız gencecik yaşlarında asansör boşluklarında can vermeye devam edecek. Sen o koltuktan kalkacaksın Yusuf Tekin. Senin o koltuktan kalktığın gün çocuklarımızın, gençlerimizin geleceği için bir umut ışığı doğacak.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NİN DIŞİŞLERİ’Nİ GETİRDİKLERİ DURUMA BAKIN”

* Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC), devlet terbiyesinden uzak davranışlarıyla tepki çeken bir büyükelçi vardı. Bu zat, daha 10 gün önce CHP Genel Başkanına ve CHP heyetine, eski dışişleri bakanlarına saygısızca davrandı. Bu şahıs diplomat değil, bu şahıs saray görevlisi. Bu şahıs devlet adamı değil, parti bürokratı olduğunu gösterdi. Biz, Dışişleri Bakanlığına, ‘Devlet geleneklerini, devlet terbiyesini yerle bir eden bu adama ders verin’ dedik, onlar ödül verdi. Prag Büyükelçisi oldu. Demek ki kendisine verilen görevi yerine getirmiş. Demek ki dışişlerinde bir yerlere gelmek için devlet ve diplomasi kurallarını uygulamak değil; siyasi iktidara dalkavukluk, yalakalık gerekiyormuş. 

* Biz, kasım ayından bu yana ‘normalleşme, iletişim, diyalog’ dedik. Ama bu kavramlar, birilerinin literatüründe ne yazık ki yok. Bunu bir kez daha gördük. Lefkoşa’ya yapılan atama da en az Prag’a yapılan kadar rahatsız edici, kaygı verici. Halil Falyalı hakkında yakalama kararı varken Lefkoşa’ya büyükelçi olarak atanan bu kişiyle aynı şirkette hissedar olduğu ortaya çıkmıştı. Adı Kıbrıs’ta kirli işler ve ilişkilerle anılan bir ismin ortağı, şimdi Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi. Beterin beteri var. Egemen Bağış’ın yerine Feyzioğlu. Feyzioğlu’nun yerine de Yasin Ekrem Serim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin dışişlerini getirdikleri duruma bakın.

“DİLEKÇE KALABALIKLIĞI YAPIP DAVAYI GERÇEKLERDEN SAPTIRMAK İSTİYORLAR”

Ankara’nın göbeğinde işlenen Sinan Ateş cinayetiyle ilgili tam bir buçuk yıl iddianame düzenlenemedi. 18 ay sonunda hazırlanan iddianame ise oynanacak tiyatronun bir ön gösterimi gibiydi. 18 ayda iddianame hazırlayamayan savcı, esas hakkındaki mütalaasını her ne hikmetse 18 günde açıkladı. Bütün bu olanlar hem hayatın hem de ceza yargılamasının olağan akışına aykırı. Zaten bu yargılamada olağan olan neredeyse hiçbir şey yok. Son olarak mahkemeye 154 kişilik ‘dinlenecek kişiler’ listesi sunuldu. Siyasetçilerden gazetecilere kadar herkes listede var. Ortak noktaları, Ankara’nın göbeğinde işlenen bu siyasi cinayetin aydınlatılmasını istemeleri. 

* Elinde adeta kara kaplı defterle kameralar önünde herkesi tehdit etmekte hiçbir sakınca görmeyen MHP, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel de dahil bunca insanın dinlenmesini neden talep ediyor? Bu insanların, yani Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in de içinde bulunduğu; siyasilerin, gazetecilerin, hukukçuların içinde bulunduğu 154 kişinin tek derdi, cinayetin arkasındaki asıl azmettiricilerin ortaya çıkmasını istemeleridir. Dilekçe kalabalıklığı yapıp davayı gerçeklerden saptırmak istiyorlar. Çünkü biliyorlar ki işin ucu birilerine dokunacak.

“HANGİ AKIL, HANGİ MANTIK YAŞATMAK VARKEN ÖLDÜRMEYİ SEÇER”

* Son olarak bir süredir kamuoyunun ve Meclis’in gündeminde sokak hayvanlarıyla ilgili düzenleme var. Bu yasa, AKP’nin ‘yaptım, oldu’ anlayışının en bariz örneği. AKP’nin meslek örgütleri, sivil toplum ve halk vicdanını bir kez daha yok saydığının somutlaşmış halidir. Bu toplumda, hiç kimse ‘Sokak hayvanları sorunu yok’ demedi. Kimse sahipsiz sokak hayvanlarının insanlara saldırmasını savunmadı. Ortada bir sorun var ama çözümü öldürmek değil. Bu sorunu insana yakışan, insancıl yol ve yöntemlerle çözmek mümkünken öldürmek konusundaki ısrarınız neden? Hangi akıl, hangi mantık yaşatmak varken öldürmeyi seçer? 

* Defalarca söyledik. Bakın, 2020 yılında, TBMM bünyesinde, ‘Hayvanlar Haklarının Korunması ile Hayvanlara Eziyet ve Kötü Muamelelerin Önlenmesi için Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi’ amacıyla bir Meclis araştırma komisyonu kurulmuştu. Tüm siyasi partilerin temsil edildiği bu komisyon aylarca çalıştı, çözümlerde ortaklaştı. Bu çözümleri uygulamak neden hiç aklınıza gelmiyor? Bir kez daha söylüyoruz: Kısırlaştırıp aşılamak ve yaşatmak mümkün. Biz, CHP olarak yasanın Genel Kurul görüşmelerini tüm milletvekillerimizle takip ediyoruz. Oylama sonuçlanıncaya kadar da Genel Kurul’da olacak ve bu katliam yasasına CHP olarak ‘hayır’ diyeceğiz.”

“CHP’NİN ÖNEMLİ GÜNDEMLERİNDEN BİR TANESİ TÜZÜK KURULTAYI OLACAKTIR”

Yücel, ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Yücel, “Tüzük kurultayına ilişkin MYK’da neler konuşuldu?” sorusunu “MYK toplantımız hala devam ediyor. Bugünkü MYK toplantımızın öncelikli gündem maddesi tüzük kurultayımız. Örgütlerden gelen öneriler, görüşler, bunlar Genel Merkezimizce süzgeçten geçiriliyor. Bugün Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımızın MYK’mıza bir sunum yapması söz konusuydu. Bu sunum ben toplantıya indiğimde halen devam ediyordu. Önümüzdeki günlerde CHP’nin önemli gündemlerinden bir tanesi tüzük kurultayı olacaktır. Daha demokratik, daha katılımcı, daha çoğulcu bir tüzüğün hayata geçmesi için partimiz tüm kademeleriyle çalışmalarını tüzük kurultayımıza kadar yürütecektir” şeklinde yanıtladı.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
erzurum escortdedektifKurumsal Mail Hizmetimatadorbethukuk forumerzurum escortwebmaster forumuİzmit EscortDeneme bonusu veren sitelererotik shopdeneme bonusu veren siteler 2023webmaster forumEsenyurt Escortyeni bahis siteleriporno film izlependik escortEvden Eve Nakliyateryaman escortfixbetbeylikdüzü escortfixbet
bonus veren siteler bonus veren siteler